Engelli Çocuk Engelli Çocuklar

Gülsüm-Umut

Baby Community Member
Katılım
29 Haz 2017
Mesajlar
511
En iyi cevaplar
5
Tepki puanı
252
Puanları
63
Yaş
44
Konum
Ankara
Web Sitesi
www.bebekforum.net.tr
Özürlü (enegelli)terimi en yaygın olarak bedensel ya da zihinsel yeterliliği azaltan bir rahatsızlıktan etkilenmiş çocuklar için kullanılır.

Çocuklardaki özürler hafif konuşma bozuklukları ya da hareket yavaşlığı düzeyinde olabileceği gibi konuşma ve işitme eksikliği, genel ya da kısmi felç, bazı organlarda işlev bozukluğu gibi önemli bedensel ve zihinsel yetersizlikler biçiminde de ortaya çıkabilir. Durumun ciddiyeti özrün kaynaklandığı nedenlere, zamanında ve uygun tedavinin uygulanıp uygulanmamasına, bireyin söz konusu eksikliğe uyum sağlayıp sağlayamamasına ve başka benzer unsurlara bağlıdır. Aynca Özürlü çocuğun yaygın kanının tersine her zaman zihinsel yönden zarar görmediğini, bazı durumlarda bedensel bir kusura karşın, son derece kıvrak bir zekâ ve fark edilir bir duyarlılık taşıyabildiğini de vurgulamak gerekir.

Nedenleri

Gebelik süresince risk yaratan unsurlar, yani doğum öncesi ölüme yol açabilen bütün nedenler, yaşayan çocuk üzerinde de kalıcı zararlar meydana getirebilir. Bu unsurlar etkilerini doğum öncesinde, sırasında ya da sonrasında gösterebilir. Özüre yol açan nedenler arasında öncelikle gebelik sırasında annenin geçirdiği rahatsızlıklar, başta kızamıkçık gibi bulaşıcı olanlar olmak üzere çeşitli hastalıklar, kronik hastalıklardan dolayı sürekli tedavi altında olma, anne ile bebek arasında kan grubu uyuşmazlığı, annenin ve dölütün kan gruplarının uyuşmazlığından doğan doğum sonrası hemolitik (alyuvar yıkımına bağlı) hastalık, gebelik sırasında aşırı çalışma, annenin maruz kaldığı travmalar, erken ya da geç doğum sayılabilir.
Aynca genetik etkenler, yani kalıtsal mekanizmaya bağlı bozukluklar da bu nedenlerin kapsamına girer. Bunlarhücrelerdeki özellikle kalıtsal nitelikleri taşıyan kromozomlardaki oluşum bozuklukları sonucunda ortaya çıkarlar. Kromozomlardaki oluşum bozuklukları tam anlamıyla kalıtsal olmasalar da organizmanın gelişiminde önemli rol oynayan mekanizmalara büyük ölçüde zarar verirler. Down sendromu bu durumun en tipik örneği olarak gösterilebilir.
Bebeğin doğumu sırasında etkili olan unsurlar, daha önce de belirtildiği gibi temelde doğum travmasıyla ilgilidir. Burada doğumun bebek için son derece stresli bir olay olduğunu yeniden anımsatmak gerekir. Belli bir sürecin ötesine uzayan ve anne pelvisi ile bebek arasındaki bir uyumsuzluğa, bebeğin geliş konumuna ya da herhangi bir nedene bağlı olarak vakum ya da forseps gibi araçların acilen kullanılmasını gerektiren doğumlar bebekte beyin kanamasına ya da beynin oksijensiz kalmasına yol açabilir. Bu durumlar spastik çocuklarda olduğu gibi genellikle kalıcı ve ciddi zararlara neden olabilir.
Bundan başka bebeğin doğumdan hemen ya da aylar sonra uğrayabileceği zararlar vardır. Bebek yaşamının ilk aylarında, üzerinde bir daha hiç kaybolmayacak izler bırakan enfeksiyonlar, travmalar ve çeşitli hastalıklar geçirebilir. Bu, elbette her hastalığın ya da beşikten düşmenin tedavi edilemeyecek sonuçlar doğurduğu anlamına gelmez. Bebek sanıldığından çok daha dayanıklıdır. Bununla birlikte dayanıklılığının ya da “yaralanmazlığının” bir sınırı vardır. İstatistikler evde ve dışarıda meydana gelen ve bazen ölüme yol açabilen ciddi kazaların, daha çok bebeklerin başına geldiğini göstermektedir. Bu tür kazalar ilk aylarda meydana geldiğinde, bebeğin yeterliliğini tehlikeye sokacak özürlere yol açabilir.

Özürlülerin Sınıflandırılması


Çeşitli türlerdeki özürler, öncelikle zarar görmüş organlar temel alınarak sınıflandırılabilir.
Hareket Özürleri Bu özürlere organlarındaki bir hasar ya da oluşum bozukluğu sonucunda hareket etmede güçlük çeken çocuklarda rastlanır. Spastik çocuk sendromu beyindeki hareket merkezlerinde meydana gelen bozukluklara bağlı olarak hareket sırasında kasların uyumlu çalışmaması sonucunda ortaya çıkan bir tablodur. Burada saf spastik tipte olduğu gibi yalnızca kasların gevşemesiyle ilgili sorunların yanı sıra, karşıt kasların birbiriyle uyum içinde kasılıp gevşemesiyle ilgili sorunlara bağlı olarak hareketleri düzenlemede zorluk çekilmesine neden olan ataksik tip spastisite (ataksi: istemli kas hareketinde eşgüdüm bozukluğu) ya da denetimsiz hareketlere yol açan atetoit tip spastisite (atetoz: el ve ayakların yavaş, amaçsız ve istemdışı hareketleri) söz konusu olabilir. Hastalıktan tek bir eklem, bedenin yansı, bütün eklemler ya da özel olarak ön eklemler zarar görmüş olabilir. Merkez sinir sisteminin hareketle ilgili merkezlerindeki hasarlara, çoğunlukla vücutta duyu ve dengeyi sağlayan yapılarda ve kaslarda ortaya çıkar; rahatsızlıklar da eklenir. Bunlar çocuğun çektiği zorluklan artıracak niteliktedir.

Hareketlerin gerekli biçimde yerine getirilmesi vücudun çeşitli bölümlerinden gelen bilgilerin doğru değerlendirilmesine, bu bilgiler doğrultusunda hedeflenen hareket için gerekli kaslara doğru komutların ulaştırılmasına ve bu kasların da aldıklan komutlan doğru uygulamasına bağlıdır. Çocuk üzerindeki yüzeysel bir muayene bazen hareket zorluklarının gözden kaçmasına yol açabilir. Bu da çocuğun gerçek sorunlarının anlaşılmasını güçleştirebilir.

 
Üst