AİLE BASKISI
Aile baskısı her yaş grubundan çocuğun kendi karakterinin oluşumunu olumsuz yönde etkileyen baskı türlerinden birisidir. Kişi kendi benliği hakkındaki düşüncelerini, isteklerini, hissettiklerini, doğrularını ve yanlışlarını ifade edemeyerek ailesinin baskıcı kuralları doğrultusunda bir yaşam sürmeye başlar. Başkaldırı yapamayan çocuklarda pek çok ailede içe kapanıklık, depresyon, karakter silikleşmesi gibi durumlar gözlemlenirken duruma karşı çıkabilen çocukların ailelerinde ise aile içi çatışma, şiddet, evi terk etme gibi durumlar ortaya çıkmaktadır.
Baskının hiçbir türünün doğru olmadığı dünyamızda çocuklara yapılan ve hayatlarını diledikleri ölçütte yaşamalarını engelleyen baskılarda ailenin bilinçsizliği, geri kafalı düşünceleri ve kalıplaşmış ahlak yargılarının yeri çok büyüktür. Zamana ayak uyduramayan ailelerin çocuğu üzerinde gereksiz ve zorba bir baskı oluşturdukları da pek çok ailede gözlemlenmiş durumlardan birisidir.
Aile baskısı çocuğun hem ailesinden hem de kendisinde uzaklaşmasını sağlarken ilerleyen yaşlarda toplum içerisinde kendisinin de yanlış olduğunu fark etmeden baskıcı tutumlar gerçekleştirmesine sebep olur. Hiçbir ebeveyn aklı başına gelmiş, doğru ve yanlışın ne olduğunu bilen çocukları kendilerine ait bir eşya olarak görmemeli dünyaya getirmiş oldukları özgür bireyler olduklarını kabul etmelidir. Pek çok ailede farklı şekillerde ortaya çıkan aile baskısı da farklı davranışlar ile ölçülebilmektedir.
AİLE BASKISI İÇEREN DAVRANIŞLAR NELERDİR?
Dini baskı
Eve giriş- çıkış baskısı
Arkadaşlara karışma
Giyime karışma
Gidilecek yerlere karışma
Kimlerle konuşup konuşulmayacağına karışma
Evlilik baskısı
Görücü usulü evliliğe zorunlu tutmak
Meslek baskısı
Okul baskısı
Gibi pek çok farklı baskı vardır. Kimisi ruhen kimisi ise fiziken insana zarar verecek baskılar arasında yer almaktadır. Her insan dünyaya geldikten bir süre sonra kendi fikirleri ve istekleri doğrultusunda yaşamını sürdürme hakkına sahiptir. Çocuğuna gelecek zararlardan korumak için baskı yaptığını söyleyen ailelerde ise sağlıklı düşünen her ebeveynin çocuğuna baskı kurmadan da iyiliğini gösterebileceği bilmesi gerekmektedir.
Çocuklar baskı olmadan da dini inançları doğrultusunda yaşayabilirler. Eve giriş-çıkış saatinde inatlaşmadığınız, şiddet uygulamadığınız taktirde de size uyum sağlayabilirler. Aile yapınızı yansıtan yaşam biçiminizde neleri giyip nerelere gideceklerine kendileri karar verebilirler. Yetişkin bir birey olan çocuklarda sadece ufak kontrollerle ona gelecek zararı engelleyebilirsiniz. Baskıcı ailelerin çocuklarında yalana ve şiddete eğilim daha fazla görülmektedir. Bu gibi durumlarda size karşı dürüst olacak ve aranıza duvar örmeyecek çocuklar yetiştirmeniz aile yapınız ve kurallarınız için de en doğrusu olacaktır.
AİLE BASKISI YAŞAYAN ÇOCUKLARDA DEPRESYON DAHA FAZLA YAŞANIYOR
Aile baskısı beraberinde pek çok hastalığı getirmektedir. Hür iradesi dışında yaşamasına sebep olduğunuz çocuklar itiraz etmeden dediklerinizi uygulayan robotlar haline gelmektedir. Bu gibi durumlarda çocuk kendisini sadece kukla olarak görmekte verilen görevleri yerine getirme ile hayatını sürdürdüğünü düşünmektedir. Sorun çıkmaması adına sürekli susan çocuklarda ise bir süre sonra psikolojik rahatsızlıklar görülmeye başlanmaktadır.
Kendi kararlarını veremeyen çocuklar depresyona girerek, içe kapanıyor. Bu durum bir süre sonra çevresinden uzaklaşmasına, yalnızlaşmasına ve kendisine zarar vermeye yatkınlaşmasına sebep olmaktadır. Hayatı yaşamaya değer görmeyen çocuklarda intihar girişimleri de beraberinde gelmektedir. Baskı hiçbir insanı düzene sokmayan aksine düşüncelerini ifade edemeyen bireyler olduklarının bilincine vardıklarında yoldan çıkmalarına sebebiyet veren bir davranış biçimidir. Bu düşüncenin hakim olduğu ebeveynlerin de uzman kişiler tarafından psikolojik destek almaları en doğrusu olacaktır.
Bir çocuğu yetiştirirken onun da düşünceleri, fikirleri, aklı, istekleri, hayalleri olduğu unutulmamalıdır. Her ebeveynin kendi hayatı nasıl var ise çocuklarının da özgürce ve doyasıya yaşamaları gerektiği bir hayatları vardır.