Çocuk Çocukların birer birey olduklarının takdir edilmesine ihtiyaç duydukları dönem

birbaba

Baby Community Member
Katılım
30 Haz 2019
Mesajlar
182
En iyi cevaplar
1
Tepki puanı
191
Puanları
43
Yaş
46
Konum
Alanya

Öncelikle 1,5 yaşından sonra bizi neler beklediğine özellikle sosyal gelişim penceresinden bakıyoruz; sonrasında da bebeğinizle seyahat ederken nelere dikkat edebileceğinize değinerek sizlerle ipuçları paylaşmaya devam edeceğiz.

Genellikle 15 ile 17. aylar arasında çocuklarınız karşılıklı ilişkilerde kendi güçlerinin farkına vardıkça ve gelişimsel olarak geçirdikleri evrenin özelliklerine istinaden ebeveynlerinin önerileri ve/veya direktiflerine karşı gelmeye başlayacaklardır. Bu tamamen normaldir, ama çocukların henüz gerçekten rasyonel olmadığı gerçeği ile birleştiğinde, bu süre biraz çaba gerektirecektir. “Hayır” kelimesine veya itiraz etme fikrine adeta aşık gibi davranmaya başlarlar. Bir şey sorduğunuzda bazen isteseler de yanıtları hayır olabilir.

13 ile 22 aylık dönem çocuğun sosyal gelişimi açısından oldukça dikkate değer bir dönemdir. İdeal olarak, çocuklarımız bu döneme pek çok şart karşısında adapte olmaya hazır olan bir masumiyetle başlarlar. 15 ile 17 aylık olduklarında çoğu zaman normal çocuklarda evrensel bir dönem olan olumsuzluk tavrının ortaya çıkması ile genellikle büyük bir değişiklik olur. Bu olumsuzluk şu gerçeğe dayanır: bu yaştaki çocuklar kendi içsel güçleri ile birer birey olduklarının takdir edilmesi için adeta yalvarırlar ve bizim tamamen anlayamadığımız herhangi bir nedenle, bu ilkel farkındalık çocuğun bu güçle denemelere giriştiği bu özel dönemi tetikler. Bunun en belirgin şekli bazen gün boyunca defalarca “hayır” sözcüğünün kullanılması ile direniş gösterilmesidir. Diğer zamanlarda da başka çeşit direnişler gösterirler.




Bu aşamanın en olağan özelliği sizlerin (yani otoritenin) gücünün test edilmesidir. Yapmanız gereken en önemli şey bu dönemin geçici olduğunu bilmeniz ve bu olumsuzlukları kişisel almamanızdır. Bu yaş döneminde çocuğun beyin hücreleri arasında müthiş bir hızla bağlantılar kuruluyor yani beyinlerinde olağanüstü faaliyetler olmakta. Beyinde planlamadan, duygu ve davranışları düzenlemeden sorumlu olan prefrontal korteks ise henüz gelişmiş değil. Bu dönemde gereksiz konularda çocuğunuzun üzerine gitmemeniz ancak bazı sınırları da mutlaka tanıması önemlidir. Sizi test etmeye alıştığı bu dönemde önemli olan ona neyin mümkün ve izin verilebilir, neyin izin verilemez sınırlar içinde olduğunu doğru aktarabilmeniz; bunu sözleriniz ve davranışlarınızdaki istikrarlı tutumla ona göstermenizdir. Merak etmeyin ideal durumda, bir süre sonra çocuğunuz bu konuları çözmüş olur ve anlaşmaya hazır haline tekrar döner. O dönemlerde genelde, daha olgunlaşmış olarak, sözcükleri kullanarak daha iyi iletişim kurabilir; temelde daha makuldür ve anlaşmaya hazırdır. Ayrıca evin dışındaki durumlarda çok daha özgüvenlidir. Bu ideal durumdur, ama tabii ki hep böyle gitmez, özellikle de ilk çocukta. Pek çok çeşitli nedenle ilk çocuklar bu mücadeleci ruhu en azından altı ay daha genelde hayatlarının üçüncü yılına kadar da taşırlar. Özellikle dil gelişimi gerçekleşiyorsa bu mücadelenin uzaması da çok daha muhtemeldir. Bazen bu mücadele “iki yaş sendromu ya da krizi” olarak da tanımlanır. Aslında bu bir krizinden ziyade çocuğunuzun kendini ispatlama çabası, sınırlarını test etmesi ve iletişim kuramazsa ya da anlaşılamadığını düşünürse buna tepki göstermesidir. Bu dönem aslen bir sınır genişletme yaşıdır. Genelde bu sürenin uzamasının temel nedeni ebeveynlerin aşırı hoşgörülü davranmasıdır. Sınır koymak ve şefkatli olmakla birlikte netlik, sağlam bir duruş en istenen ve en fazla doğru sonucu veren yöntemdir. Bu konularda daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz sizlere önerebileceğimiz iki adet kitap var: Robert D. MacKenzie’dan “Çocuğunuza Sınır Koyma” ve Psikanalist CatherinMathelin’den “Freud’a Ne Yaptık da Çocuklarımız Böyle Oldu”. Biz keyifle okuduk; umarız siz de keyif alırsınız.

Çocuğumla seyahat…

Sosyal gelişimle ilgili beklentileri özetlemişken gelin biraz da çocuğunuzla seyahat konusuna değinelim. Seyahat sosyal gelişimi en yakından etkileyen aktivitelerden biridir. Çocuğunuz 1,5 yaşının eşiğindeyken muhtemelen içi içine sığmıyordur ve sürekli hareket etmek istiyordur. Bu dönemlerde onunla yolculuk yapmak, araba koltuğunda ya da uçakta sızlanmadan, ağlamadan mutlu mesut oturmasını sağlamak pek de kolay bir iş değil. Özellikle bu yaşlardaki en önemli ayrıntı önceden yapmanız gereken hazırlıklardır. Çantanızda bulunması gerekenler, yedekler, oyalama taktikleri derken sorunsuz bir yolculuk için özenli bir stratejik planlama gerekebilir.

Şayet çocuğunuzu oyalayabilecek oyuncak ve aktiviteleri önceden ayarlarsanız kemer takmaktan dolayı duyulan sıkıntı, hareket etme ihtiyacı vb. problemleri önceden engelleyebilirsiniz. Örneğin sayfalarını çevirip bakabileceği renkli bir kitap, su bazlı bir-iki kalem, bir tane çok sevdiği bir tane de yeni olması dolayısı ile ilgisini çekecek birer oyuncak oyalamak için yanınızda bulundurmanızı tavsiye edeceğimiz eşyaların arasında sayılabilir. Ayrıca emniyet kemerini yola çıkana kadar bağlamamanızı ve biraz hareket edebileceği bir ortam sağlayarak hevesini almasını da özellikle öneririz. Çantanızda taşımanız gerekenlerden uçakta ne tür koltukları seçmenizi, arabada yanınıza alabileceğiniz şarkılardan acil durum önlemlerine kadar farklı detaylara dikkat etmelisiniz.

Çocuğunuz sizin sanat eseriniz
Taklit, çocukların öğrenmek için izledikleri tek yoldur. Günlük hayatta sizin tüm hareketlerinizi, tutum ve davranışlarınızı detaylıca gözlemler ve sizi aynen tekrar eder. İşte bu nedenle sizin veya eşinizin hareketlerini, mimiklerini ve tavırlarını çocuklarınızda bazen birebir görebilirsiniz. Teşekkür etmek, rica etmek, özür dilemek gibi tüm davranışları çocuğunuz sizden öğrenir. Bu nedenle sadece ev içinde değil, ev dışında da çocuğunuzla beraberken günün her saati sizi örnek alır. Çocuklarınıza güzel davranışları kazandırmanın yolu onu tembihlemekten değil, örnek olmaktan geçmektedir.
 
Üst