Diyabet Kısırlığa Sebep Olur Mu?
Diyabet, insülin hormonu ile ilgili sorunların bir sonucu olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Normalde pankreas, vücudun yediğimiz gıdalardaki şeker ve yağları depolamasına ve yakmasına yardımcı olmak için insülin hormonu salgılar. Diyabet, pankreas çok az miktarda insülin salgıladığında veya üretmediğinde ya da vücut uygun şekilde yanıt vermediğinde ortaya çıkar. Diyabetle ilgili sorun, vücuttaki bir dizi organı ve hayati süreci etkiler. Bu da bazılarının merak etmesine neden olur, diyabet üremeyi etkiler mi? Doğurganlığı azaltır mı veya hamileliği geciktirir mi? Bu sorulara sizler için cevaplayacağız.
Diyabet Üremeyi Etkiler Mi?
Ne yazık ki diyabet, erkeklerin ve kadınların üreme kapasitesini etkileyebilir ve şeker kontrol altına alınmadığında doğurganlık oranlarında önemli bir düşüşe neden olabilir. Aşağıdakiler de dahil olmak üzere gebeliğin gecikmesine neden olan birçok duruma yol açabilir:
Polikistik over sendromu:
Düzensiz adet görme, aşırı tüylenme, akne ve diğer semptomlara neden olabilen hormonal bir dengesizliktir ve diyabetli kadınların büyük bir yüzdesinde görülür. PCOS bazı kadınlarda gebelik olasılığını etkilerken bazılarında ise hiç etkilemeyebilir.
Oligomenore (düzensiz adet kanaması):
Adet görmeme veya adet azlığı, kadınların düzensiz adet döngülerinden şikayetçi olduğu bir durumdur ve düzensiz adet görme zaman zaman yaşayabileceğiniz normal şeylerden biridir. Ancak adetin her seferinde 35 günden fazla gecikmesi, hamilelik olasılığını etkileyebilecek bir durum olan adet azlığı teşhisi konur. Doktor tarafından reçete edilen doğum kontrol hapları kullanılarak tedavi edilebilecek küçük durumlardan biridir.
Sekonder amenore (geçici adet yokluğu):
Yumurtalık fonksiyonunu etkileyen ve amenoreye neden olan hormonal bir dengesizliğin sonucu olarak ortaya çıkar. Sekonder amenore, üç ay üst üste adet görmeme olarak tanımlanır.
Erken menopoz (prematüre yumurtalık yetmezliği):
Menstrüasyonun belirli bir yaşta durması normaldir ve çoğu kadın ortalama 45 ila 55 yaşları arasında menopoz yaşına ulaşır, ancak menopoz erken menopoz olarak bilinen 30'lu yaşların başlarında da ortaya çıkabilir ve üreme yeteneğini önemli ölçüde etkileyen durumlardan biridir.
Endometriyal kanser (rahim kanseri):
Rahim zarını oluşturan hücre tabakasını etkiler ve endometriyal kanser genellikle anormal vajinal kanama ile birlikte görüldüğü için erken evrede tespit edilir ve diyabetli kadınlarda arttığı tespit edilen durumlardan biridir.
Önceki durumlara ek olarak, diyabetli olmak düşük yapma, fetal ölüm olasılığını artırır ve sezaryen doğum şansını yükseltir. Diyet, doktor takibiyle birlikte adet döngüsünün düzenlenmesine, hamilelik şansının artmasına ve düşük yapma olasılığının azalmasına yardımcı olur.
Hamilelikten Önce Şekeri Nasıl Düzenleyebilirsiniz?
Şeker hastalığınız varsa, hamilelikten üç ila altı ay önce kan şekeri seviyenizi düzenlemeye başlamak en iyisidir ve hamilelikten önce en az bir ay boyunca günde yüksek dozda folik asit (iki buçuk miligramdan beş miligrama kadar) almanız önerilir ve gebeliğe yardımcı olur. Hamilelikten önce şekerin düzenlenmesi, hamileliğin gerçekleşme ve sorunsuz bir şekilde devam etmeşansını artırır ve kan şekeri seviyeleri, aşağıda öğreneceğiniz birkaç adımla düzenlenebilir:
- Bir endokrinoloji uzmanına danışın: Gebe kalmaya çalışmadan önceki dönemde bir doktorla görüşün ve ona hamile kalma isteğinizden bahsedin, böylece sizinle birlikte uygun tedavi planına başlayabilir. Diyetinize lif ve protein ekleyerek, şekerli yiyecekleri azaltarak, doğal tatlandırıcı olarak meyve şekeri kullanarak ve özellikle PCOS'unuz da varsa yağlı yiyecekleri sınırlayarak kan şekeri seviyenizi kontrol etmelisiniz.
- Kan şekeri seviyenizi düzenli olarak izleyin: Kan şekeri seviyenizi düzenli olarak kontrol etmek, doktor tarafından reçete edilen ilaçların etkinliğini ve kan şekeri seviyenizi düşürmeye yardımcı olup olmadıklarını veya değiştirmeniz gerekip gerekmediğini değerlendirmeye yardımcı olur. Kan şekeri seviyenizi düzenli olarak ölçmek, diyetinizin uygun olup olmadığını anlamanıza da yardımcı olur. Bunun da değişip değişmemesi gerektiğine karar vermenizi kolaylaştırır.
- Egzersiz yapın: Fiziksel aktivite tedavi planınızın önemli bir bileşenidir ve egzersiz, vücutta yeterli insülin olmadığında bile kandaki glikoz seviyesini ve kaslar tarafından kullanımını azaltmaya yardımcı olur.
- Kilonuzu koruyun: Kilo alımı, insülin direnci ve tip 2 diyabet geliştirme şansının artmasıyla ilişkilidir. Obezite ve kilo alımı hamilelik olasılığını büyük ölçüde etkiler, bu nedenle dengeli bir diyet kan şekeri seviyelerini kontrol etmenin yanı sıra kilonuzu koruyarak hamile kalma şansınızı artırmaya yardımcı olur.
- Kaygı ve stresten kurtulun: Anksiyete ve gerginlik, stres ve depresyon insülin direncini uyararak tip 2 diyabet gelişme olasılığını artırabilir. Bu nedenle stresi azaltmaya çalışın, yeterince uyuyun ve sizi anksiyeteden kurtaracak ve rahatlamanıza yardımcı olacak şeyler yapın. Böylece kan şekeri seviyenizi kontrol edebilirsiniz
Sonuç olarak, diyabet çocuk doğurmayı etkiler mi diye merak ediyorsanız, gerçekten üreme yeteneğini büyük ölçüde etkiler, ancak bu hamileliğin gerçekleşemeyeceği anlamına gelmez. Kan şekeri seviyelerini kontrol ederek, sağlıklı bir diyet uygulayarak, bir doktorla takip ederek ve tedavi planına bağlı kalarak bu gerçekleşebilir.
Hamile kalmayı planlıyorsanız, hamilelik dönemine hazırlık hakkında en önemli bilgileri edinmek için hamilelik planlama hakkında detaylı bilgi sahibi olmalısınız.